I am writing with my burnt hand about the nature of fire.
Ingeborg BachmannLieber Paul, wenn ich mich heute nach meinen Wünschen frage, meinen wirklichen Wünschen, dann zögre ich mir Antwort zu geben, ja vielleicht bin ich sogar zur Einsicht gekommen, dass es uns nicht zusteht zu wünschen, dass wir nur ein gewisses Pensum an Arbeit zu erledigen haben, dass, was wir immer tun, ohne Wirkung ist, dass man dennoch zwischen acht Uhr früh und sechs Uhr abends so tun muss, als sei es wichtig, auf ein Blatt Papier einen Beistrich oder einen Doppelpunkt zu setzen.
Quién me pregunta a mí, quién pregunta alguna vez a personas que piensan por sí mismas y se atreven a vivir, y en qué me habéis convertido, a mí y a tantas otras con esta absurda actitud comprensiva ante cualquier problema, acaso no se le ha ocurrido a nadie que también se asesina a las personas cuando se les priva de la palabra y con ello de la posibilidad de vivir y pensar.
Ingeborg BachmannStichwörter: traducción-isabel-garcía-adán
kimi zaman bana neden içinde her şeyin iyi olacağı ütopik bir ülkeyi, bir ütopya niteliğinde bir dünyayı tasarladığımı sordular. yaşadığımız günlük yaşamın iğrençliği göz önünde tutulduğunda, bu soruyu yanıtlamak bir çelişkiye yol açabilir, çünkü bizler, günümüzde gerçekte hiçbir şeye sahip değiliz. insan, ancak maddi şeylerin ötesinde bir şeylere sahipse zengindir. ve ben bu materyalizme, bu tüketim toplumuna, bu kapitalizme, burada cereyan eden bu korkunçluğa, sırtımızdan yaşamaya hakları olmayan bu insanların zenginleşmesine inanmıyorum. gerçekte inandığım bir şey var, ve ben buna 'bir gün gelecek' diyorum. ve özlemini çektiğim şey, bir gün gelecek. evet, belki de gelmeyecek, ama ben yine de inanıyorum geleceğine. çünkü eğer inanmazsam, artık yazamam.
Ingeborg BachmannBurada, benim bulunduğum çevrede, Macar Sokağı 6 ve 9 numaralar arasında, acılar ve ağrılar giderek hafiflemekte; kanser ve tümör, astım ve enfarktüs, ateş, enfeksiyonlar ve baygınlıklar, dahası baş ağrıları ve hava değişikliğinin yol açtığı rahatsızlıklar bile güçlerini yitirmiş durumda, ve ben kendime, bilim adamlarını bu basit çareden haberdar etmek görevim değil mi, diye soruyorum, o zaman, bütün hastalıkları sürekli geliştirilen ilaçlarla ve iyileştirme yöntemleriyle iyi edebileceği görüşünde olan bilim, ileriye doğru büyük bir adım atabilirdi.
Ingeborg BachmannOne could only be nice to each other for a while. That was the best one could do. Men and women should best keep at a safe distance, having nothing to do with each other until both had found their way out of their misunderstanding, their confusion or the disruption of all relationships. One day, something else might come. But only then. Something strong. Something mysterious. Something greater to which everyone could submit.
Ingeborg BachmannYine sigara ve içki içilmiş, sigaralar, kadehler sayılmış; sonra, yalnız bugün için, iki sigara daha, çünkü bugünle pazartesi arasında üç gün var, Ivan'sız üç gün. Ama altmış sigara sonra Ivan Viyana'ya dönmüş olacak...
Ingeborg BachmannBir gün gelecek, insanların siyah ama altın gibi parlayan gözleri olacak; onlar, güzelliği görecekler, pisliklerden arınmış ve tüm yüklerden kurtulmuş olacaklar, havalara yükselecekler, suların dibine inecekler, sıkıntılarını ve ellerinin nasır bağlamış olduğunu unutacaklar. Bir gün gelecek, insanlar özgür olacaklar, bütün insanlar özgür olacaklar, kendi özgürlük kavramları karşısında da özgür olacaklar. Bu, daha büyük bir özgürlük olacak, ölçüsüz olacak, bütün bir yaşam boyunca sürecek…
Ingeborg BachmannYaşayacak bir niçin'i bulunan, hemen her nasıla dayanabilir.
Ingeborg BachmannAslında kötü bir alışkanlıktır okumak, öteki bütün kötü alışkanlıkların yerini tutabilecek ya da onların yerine herkesi daha bir yoğun biçimde yaşamaya itebilecek bir alışkanlıktır, delicesine bir yaşam biçimidir, insanı yiyip bitiren bir tutkudur. Hayır, uyuşturucu kullanmıyorum, kitapları kullanıyorum...
Ingeborg BachmannSeite 1 von 3.
nächste letzte »
Data privacy
Imprint
Contact
Diese Website verwendet Cookies, um Ihnen die bestmögliche Funktionalität bieten zu können.