Kapıdan çıkarlarken üstlerine şemsiye tutuluyordu; zaten arabaya kadar iki adımlık bir yoldu. Bu nedenle ince pabuçlar giyebiliyorlardı. Nedense bizim ince pabuçlarımız, hemen nasır yapıyordu ayaklarımızda; üstelik bulutların yağmuruna ve sokakların tozuna dayanmıyordu. Bizler, birer zengin karikatürü gibi dolaşıyorduk ortalarda. ( Onlar görünmeden dolaşıyorlardı.) Ayakkabılardan nasırlarımız, gömleklerden kıllarımız, daracık pantalonlarımızdan mendillerimiz ve paralarımız ve cep defterlerimiz fırlıyordu.

Ayakkabılarımızın burnu taşlara takılıyordu. Onlar, kapıdan arabaya, arabadan kapıya, rıhtımdan motora bir rüya gibi kayarak gidiyorlardı. Sanki bir tünelin içinde, bize görünmeden dolaşıyorlardı.

Auteur: Oğuz Atay

Kapıdan çıkarlarken üstlerine şemsiye tutuluyordu; zaten arabaya kadar iki adımlık bir yoldu. Bu nedenle ince pabuçlar giyebiliyorlardı. Nedense bizim ince pabuçlarımız, hemen nasır yapıyordu ayaklarımızda; üstelik bulutların yağmuruna ve sokakların tozuna dayanmıyordu. Bizler, birer zengin karikatürü gibi dolaşıyorduk ortalarda. ( Onlar görünmeden dolaşıyorlardı.) Ayakkabılardan nasırlarımız, gömleklerden kıllarımız, daracık pantalonlarımızdan mendillerimiz ve paralarımız ve cep defterlerimiz fırlıyordu. <br /><br />Ayakkabılarımızın burnu taşlara takılıyordu. Onlar, kapıdan arabaya, arabadan kapıya, rıhtımdan motora bir rüya gibi kayarak gidiyorlardı. Sanki bir tünelin içinde, bize görünmeden dolaşıyorlardı. - Oğuz Atay




©gutesprueche.com

Data privacy

Imprint
Contact
Wir benutzen Cookies

Diese Website verwendet Cookies, um Ihnen die bestmögliche Funktionalität bieten zu können.

OK Ich lehne Cookies ab