GÖRMEDİM KULUNUN BAHTİYARINI
Yarabbi yarattın bu gönüllere
Neşeyle beraber gözyaşlarını
En büyük azabı kattın bu ömre
Her dem düşündürüp bize yarını
Sana iman eden her temiz kalbi
Bile düşündüren varlığın gibi
Akıl bu sırra da ermez Yarabbi
GGörmedim kulunun bahtiyarını
HALA SERVILERDE AĞLIYORLAR MI ?
Bir inilti duydum serviliklerde
Dedim: Burada da ağlayan var mı ?
Yoksa tek başına bu kuytu yerde,
Eski bir sevgiyi anan rüzgar mı?
Gözlere inerken siyah örtüler,
Umardım ki artik ölenler güler,
Yoksa hayatında sevmiş ölüler,
Hala servilerde ağlıyorlar mı?
Deniz durgun göl gibi, gitgide genişliyor
Sular kayalıklarda nurdan izler işliyor,
Engine sarkan gökler baştan başa yıldızlı. .
Şimdi göğsümde kalbim çarpıyor hızlı hızlı.
Göklerden bir yıldızın gölgesi düşmüştü suya
Dalmış suyun koynunda bir gecelik uykuya
Bazan uzunlaşıyor, bazan da kıvranıyor
Durgun suyun altında bir mum gibi yanıyor
Yakın olayım diye bu gökten gelen ize
Öyle eğilmişim ki kayalardan denize
Alnımdan düşen saçlar yorulmuş suya değdi
Baktım geniş ufuklar başımın üstündeydi
Bilemem nasıl oldu geldi ki öyle bir an
Yenilmez bir haz duyup denize atılmaktan
Kurtulmak ne kolaymış faniliğimden dedim
Doğruldum atılırken bir dakika titredim.
Bir dakika sonsuzluk doldu taştı gönlümden
Bir dakika bir ömrü kurtarmıştı ölümden.
- BİR DAKİKA
HASTA ARKADAŞ İÇİN
O hastalandı.
Gündüz,
gece,
günlerce
beyaz yastıkta başı
bakır bir mangal gibi yandı.
O hastalandı.
Bu şiiri yazan şairin arkadaşı
hasta...
Acaba
fertlere methiye değil
sınıfımıza destan yazalım diyen şair
o hastaya bu şiiri yazmak için
beynin yarım saat sa'yini verebilir miydi?
Sorduk
dedi:
Emin olun ki günahsızım.
Evet bir ferde on mısra söyledi ağzım
fakat
beynim iş saatinden çalmadı bunu.
Onun
o tornadan yeni çıkmış çelik çocuk gibi sosyalistin
gözünün
bakır bir mangal gibi yandığını gören gözlerim
mavi bir alevle kapandılar dün gece
ve bu sabah
bu mısraları karyolamın demirine yazılı buldum.
YAĞMUR
Yağmur serpeliyor...Yağmur değil bu,
Teselli yağıyor sanki göklerden.
Allahın kalplere baktığı yerden
Yağmur serpeliyor...Geceler serin,
Zulmeti şifalı şimdi göklerin...
Geceler kalbime daha çok yakın!
Geceler, bu yaşlar dinmesin sakın,
Gönülden muhtacım serinlemeğe,
İçimden silkinip bir "Oh" demeğe...
Göklere cçevrilen alnıma yer yer,
Batıyormuş gibi soğuk iğneler,
İnce damlalarla yağmur düşüyor,
Bir "Oh" diyemeden kalbim üşüyor!...
Yağmur serpeliyor...Yağmur değil bu,
Kalbe dert yağıyor sanki göklerden...
Aldı sazı ele Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası,
Bakalım ne dedi:
Bizim fırkaya derler
Cumhuriyetçi Terakkiperver
Hem fırkacıyız, hem berber
İşçiyi çiftçiyi tıraş ederiz
Perdah olmazlarsa telaş ederiz.
Yaldızlı bir kazık kakalım
İşçinin açlıktan kokan nefesine
Mavi boncuk takalım
Köylünün püskülsüz fesine
Fakat hürmetle riayetle bakalım
Ecnebi sermayesine
İşçiyi çiftçiyi tıraş edetiz
Perdah olmazlarsa telaş ederiz.
Aldı sazı ele Halkçı Cumhuriyet Fırkası,
Bakalım ne dedi:
Terakkiperver'lere kanmayın
Onlar dostunuzdur sanmayın
Parmağınızı siyasete banmayın
Palan olsa da sırtınıza sırma hırkamız
Samansız bırakmaz sizi Fırkamız.
Çıkar elbet bir gün Mesai Kanunu
Yüz sene, bin sene bekleyin bunu
İşte buna derler Ali Cengiz oyunu
Palan da olsa sırtınıza sırma hırkamız
Samansız bırakmaz sizi Fırkamız.
Aldı sazı ele amele ve köylü,
Bakalım ne dedi:
Semerkant elinden yollasanız da
İçini ipekle çullasanız da
Ne kadar telleyip pullasanız da
Sırtıma vurulan palandır palan
İnanmam yalandır, yalandır, yalan.
- DESTAN
Yıkılan bir yurdun harabesinde
Öten baykuşları dinlemedin sen
Zafer gününün zevki var sende
Mazinin yadıyla inlemedin sen..
Heraklit! Heraklit !
Akar suya vurmak kabil mi kilit ?
Senin gözlerin hiç gülmez mi? Ne hain gözlerin var senin...
Nâzım HikmetAyşe sordu:
"Peki ama, niçin insan eti yiyorlar?"
Sabık yamyam büyük bir saflıkla:
"Niçin yemesinler?" dedi. "İnsan eti, güzel, tatlı. İnsan ölmüş, onu timsahlar, kuşlar, yılanlar yiyecek yerde, insan yesin. Daha iyi, değil mi?"
Ne yalan söyleyeyim, ne Ayşe, ne ben bu sözlere cevap veremedik. Ona insan eti yemenin kötülüğünü nasıl, hangi bakımdan anlatalım! İnsan eti yemenin kötü bir şey olduğunu anlatmadan önce, insan öldürmenin kötülüğünü söylemek lazım. Bunu hangi beyaz insan söyleyebilir? Biz beyazlar birbirimizi vahşilerden çok öldürmüyor muyuz?
« erste vorherige
Seite 4 von 7.
nächste letzte »
Data privacy
Imprint
Contact
Diese Website verwendet Cookies, um Ihnen die bestmögliche Funktionalität bieten zu können.