In the world there is, parallel to the force of death and constraint, an enormous force of persuasion that is called culture.
Albert CamusStichwörter: existence culture pressure camus 1957 notebooks
Camus and Henry waved to me from that muddy truck. They both wanted me to get over myself.
So, this was me, getting over myself. And it was about time.
Stichwörter: love romance selflessness existentialism dating relationship ya humanitarian camus young-adult-fiction teen-fiction glass-girl henry-whitmire meg-kavanagh perfect-glass
Every writer on this planet THINKS he is a great writer (why waste your entire life writing when you believe you are mediocre?) but its deemed socially unacceptable to actually speak out such thoughts. So, modesty is always a public concept and not an inner one. For that reason alone 'modesty' can actually be said to be the product of a large ego, for the ego is primarily concerned with survival and society rewards this dishonesty and tends to punish honesty (see Camus)
Martijn BendersStichwörter: modesty writers-on-writing camus
I felt as though I was partly unlearning what i had never learned and yet knew so well: I mean, how to live.
Albert CamusStichwörter: life living camus
O zaman neden bilmem, içimde bir şey delinir, yırtılır gibi oldu. Avazım çıktığı kadar bağırmaya başladım, ona küfür ettim, dua filan etmemesini söyledim. Cüppesinin yakasını sımsıkı kavramıştım. Yüreğimin içinde ne varsa hepsini sevinç ve öfke patlamalarıyla karışık bir halde onun yüzüne haykırıyordum. Kendinden ne kadar da emin görünüyordu, değil mi? Halbuki onun bu güvenli edalarının bir kadın saçı kadar bile değeri yoktu.Yaşadığına bile emin değildi, bir ölü gibi yaşıyordu çünkü. Bense ellerim boş gibi duruyordum ama kendimden de, her şeyden de emindim, ondan daha emindim, hayatımdan da, gelmek üzere olan şu ölümden de emindim. Evet, bundan başka şeyim yoktu. Ama hiç değilse, bu gerçek beni nasıl karşılamışsa ben de onu öylece kavramış bulunuyordum.Önceden de haklıydım, şimdi de haklıydım, hep haklı olacaktım. Şimdiye kadar bu şekilde yaşamıştım. Şimdiden sonra da bu şekilde yaşayabilirdim. Şunu yapmış, bunu yapmamıştım. Filan şeyi yapmamıştım, ama falan şeyi de yapmıştım. Daha ne olmak ihtimali vardı? Hayatım boyunca bu dakikayı ve cezaya çarptırılacağım bu şafak saatini beklemiştim sanki. Hiç bir şeyin, ama hiçbir şeyin önemi yoktu ve ben bunun niçin böyle olduğunu biliyordum.
Albert CamusStichwörter: albert stranger camus yabancı
Les hommes ne sont convaincus de vos raisons, de votre sincérité, et de la gravité de vos peines, que par votre mort. Tant que vous êtes en vie, votre cas est douteux, vous n'avez droit qu'à leur scepticisme. Alors, s'il y avait une seule certitude qu'on puisse jouir du spectacle, cela vaudrait la peine de leur prouver ce qu'ils ne veulent pas croire, et de les étonner. Mais vous vous tuez et qu'importe qu'ils vous croient ou non : vous n'êtes pas là pour recueillir leur étonnement et leur contrition, d'ailleurs fugace, pour assister enfin, selon le rêve de chaque homme, à vos propres funérailles. Pour cesser d'être douteux, il faut cesser d'être, tout bellement.
Albert CamusStichwörter: life death albert-camus camus la-chute
« erste vorherige
Seite 3 von 3.
Data privacy
Imprint
Contact
Diese Website verwendet Cookies, um Ihnen die bestmögliche Funktionalität bieten zu können.