Ne var ne yok?"
"Zor bir soru. Pek emin değilim ama tahminimce her şey var ve yokların içinde saklı.
...sevdiğiniz birinin ölümü, örneğin, yüzleşmenizi sağlayabilir kendinize söylediğiniz yalanlarla. ya da ananızdan yediğiniz okkalı bir dayak. üstelik siz, ananızın canınıza okumak için haklı duygusal gerekçeleri bulunduğuna inanmaya hazırken, içinizi parçalayan onun gözü dönmüşlüğü değil, beyninizi zedelememek için sopayı sadece kollarınıza ve bacaklarınıza indirecek kadar düşünceli davranması olabilir. nihayet onun elinden kurtulup kendinizi odanıza attığınızda pencereden giren akşam güneşinin ışığında neşeyle dans eden tozlar dört bir yana dağılır. onların huzurunu kaçırmak sizi öyle çok üzer ki, içiniz feci bir dışlanmış duygusuyla dolar. birden gözlerinize yaşlar hücum eder. bu küçük sevimli yaratıkların sizden korkmasını hazmedemezsiniz. iki saatlik dayak seansına gık demeden katlanan siz, yere kapanıp zırıl zırıl ağlamaya başlarsınız. sonra bir toz tanesi gelip parmağınızın üzerine konuverir. usulca oynatırsınız parmağınızı. hala oradadır. derken diğerleri ona katılırlar. yere yatarken üzerinize toz tanecikleri yağar. sırt çevirdiğiniz hayat o noktada sizi kucaklarken hıçkırıklarınız fraktal bir dans müziğine dönüşür.
bir gün toz zerrecikleri sizi bağrına basarsa, bilin ki ya nirvanaya ulaştınız ya çıldırdınız. hangisi olduğuna kendiniz karar vereceksiniz.
Hür teşebbüs aşktan da, sanattan da güçlüydü.
Alper CanıgüzMevsimlerden yazdı ve tercüme-i halime ne söylesem azdı. Biliyordum, gidecekti. Kim bilir, belki de bir bekleyeni vardı? Lakin gözlerinden anlıyordum, o da benim gibi yalnızdı. Dışarıdan bakınca halleri pervasız, ruhu uçarıydı. Sevdiyse de çok, korkarım bana inanmazdı. İşte bu konuda çok haksızdı. Varsın olsun; başka kim gözlerinde umudu ve acıyı aynı anda böyle güzel taşırdı? Tanrı’nın kaderime yazdığı işte bu kızdı.
Alper CanıgüzAjans sahibi bir kedi,hayvanlarla telepatik ilişkiler kuran,durmadan ağlayan yöneticiler,ortalıkta CIA ajanı gibi dolaşan müşteri temsilcileri...Ben de ne eksik diye düşünüyordum. Tabii ki psişik bir sismograf
Alper CanıgüzBazen de saygıdeğer abilerim ablalarım, dünyası yerle bir olur insanın. Hayat, fazla kafa yormadan idare etmeyi sağlayan bütün anlamlarını yitiriverir. En akıllıca saydığınız fikirlerinizin saçmalığını, en içten duygularınızın, yapmacıklığını kavrarsınız. Aslında hiçbir konuda bir fikriniz bulunmadığını, aslında hiç kimseye karşı bir şey hissetmediğinizi ve tüm evrenin de size karşı aynı gaddarca kayıtsızlık içinde olduğunu. Hep gözünüzün önünde durduğu halde o güne dek her nasılsa yok saymayı başardığınız bu gerçeği fark ettiğiniz anda ilahi işleyişi de çözmek üzeresiniz demektir.
Alper CanıgüzHakan oturduğu yerde bir iki kıvrandıktan sonra başını önüne eğdi. "Her şeyi öğrendik."
Demek öğrendiler, diye düşündüm. Televizyonun üzerinde duran oyuncak bebeği haftada birkaç gece yatağıma götürüp düdüklediğim bir sır değil artık. Ama haber kaynakları gerçekten bu kadar güçlü olabilir miydi? "Neyi öğrendiniz?
...Sanki her seyin mantiksizligina kendini ikna edebilirse,yasananlari gercek olmaktan cikarabilecekti.
Alper Canıgüz...Gucluler guclerini korumak icin gozlerini kirpmadan insanlari harciyor ve adina da toplum duzeni diyorlardi.
Alper CanıgüzNoktalı virgüllerin, noktalara göre yaşama şansımı artırdığına inanıyordum.
Alper Canıgüz« ; premier précédent
Page 2 de 4.
suivant dernier » ;
Data privacy
Imprint
Contact
Diese Website verwendet Cookies, um Ihnen die bestmögliche Funktionalität bieten zu können.