Before my birth there was infinite time, and after my death, inexhaustible time. I never thought of it before: I'd been living luminously between two eternities of darkness.
Orhan Pamukhakaretler yağdırdığı gazetelerin ondan gittikçe daha çok söz ettiklerini, yüzlerine tükürdüğü ödül jürilerinin ona yeni ödüller yetiştirdiklerini, sövgülere boğduğu tiyatroların onun oyunlarını sahnelemek için peşinden koşturduklarını görenler, inanmak istedikleri bir masalın aslında "masal" olduğunu anladıklarında içlerini saran bir düş kırıklığına kapılırlar. bu, romancının dünyasıyla, roman kahramanlarının dünyasının birbirinden apayrı dünyalar olduğunu bir kere daha hatırlamak için iyi bir fırsattır. ama bu dünyanın ısrarla "otobiyografik" olmak istediğini ve bütün gücünü gerçek bir öfkeden aldığını düşündüğünüzde, okuduğunuz her Bernhard romanından sonra, romanların içinden geçerek hayalinizde kurmaya çalıştığınız "değerler dünyasının" neden hep sizi tıpkı romanların kendisi gibi, karikatürleri hatırlatan bir oyunun içine soktuğunu sezersiniz.
Orhan PamukTag: bernhard
Ben bir ağacın kendisi değil, manası olmak istiyorum.
Orhan PamukGördüğünüz gibi Ölüm'üm ben, ama korkmanız gerekmez, çünkü resimim de. Yine de benden korktuğunuzu gözlerinizden okuyorum. Oynadıkları oyuna kendilerini kaptıran çocuklar gibi, benim gerçek olmadığımı bile bile, ölümün kendisiyle karşılaşmış gibi dehşete kapılmanız hoşuma gidiyor. Bana baktıkça, o kaçınılmaz son vakit gelip çatınca korkudan nasıl altınıza dolduracağınızı seziyorsunuz. Bu bir şaka değil; ölümle karşılaştığında, özellikle aslan huylu erkeklerin büyük çoğunluğu, kendilerini koyuverirler. Binlerce kere nakşettiğiniz savaş alanları, sanıldığı gibi kan, barut ve kızışmış zırh değil, bu yüzden bok ve çürümüş et kokar.
Orhan PamukDışarı, dışarı, der içimizdeki huzursuz ses, öteki insanların, karanlığın, sefaletin, rezilliğin içine koş.
Orhan PamukBu rüyalar gerçekten uykularımızda gördüğümüz şeyler değildir hiç. Herkes güoegündüz gördüğü rüyayı gece gördüm diye anlatır ki işe yarasın. Gece gördükleri gerçek rüyaları olduğu gibi ancak aptallar anlatır. O zaman ya seninle alay ederler, ya her seferinde olduğu gibi rüyanı kötüye yorarlar. Gerçek rüyaları ise, görenler dahil kimse almaz ciddiye. Yoksa siz alıyor musunuz?
Orhan PamukBunlara kaç kişi inanıyor?" dedi yorgun, bıkkın bir havayla. "Biraz ilgi gören ve bundan başı dönen hırslı her vaiz, dinin elden gittiğini söylemeye başlar. En sağlam ekmek kapısı budur.
Orhan PamukAşk evlilikten sonra gelir. Unutma: Evlenmeden önce alevlenen aşk yangını evlilikle söner ve geriye boş ve kederli bir yangın yeri kalır. Evlendikten sonra duyulan aşk da biter elbette, ama onun yerini mutluluk alır. Buna rağmen bazı aceleci budalalar evlenmeden önce âşık olup yana yana bütün aşkı tüketirler. Niye? Çünkü hayatta en büyük amacı aşk sanarlar.
Orhan PamukCome sapete la domanda che più spesso viene posta a noi scrittori, la domanda preferita è: perché scrive? Io scrivo perché sento il bisogno innato di scrivere! Scrivo perché non posso fare un lavoro normale, come gli altri. Scrivo perché voglio leggere libri come quelli che scrivo. Scrivo perché ce l'ho con voi, con tutti. Scrivo perché mi piace stare chiuso in una stanza a scrivere tutto il giorno. Scrivo perché posso sopportare la realtà soltanto trasformandola. Scrivo perché tutto il mondo conosca il genere di vita che abbiamo vissuto, che viviamo io, gli altri, tutti noi a Istanbul, in Turchia. Scrivo perché amo l'odore della carta, della penna e dell'inchiostro. Scrivo perché credo nella letteratura, nell'arte del romanzo più di quanto io creda in qualunque cosa. Scrivo per abitudine, per passione. Scrivo perché ho paura di essere dimenticato. Scrivo perché apprezzo la fama e l'interesse che ne derivano. Scrivo per star solo. Forse scrivo perché spero di capire il motivo per cui ce l'ho così con voi, con tutti. Scrivo perché mi piace essere letto. Scrivo perché una volta che ho iniziato un romanzo, un saggio, una pagina, voglio finirli. Scrivo perché tutti se lo aspettano da me. Scrivo perché come un bambino credo nell'immortalità delle biblioteche e nella posizione che i miei libri occupano negli scaffali. Scrivo perché la vita, il mondo, tutto è incredibilmente bello e sorprendente. Scrivo perché è esaltante trasformare in parole tutte le bellezze e ricchezze della vita. Scrivo non per raccontare una storia ma per costruirla. Scrivo per sfuggire alla sensazione di essere diretto in un luogo che, come in un sogno, non riesco a raggiungere. Scrivo perché non sono mai riuscito ad essere felice. Scrivo per essere felice.
Orhan PamukTag: inspirational
...The beauty and mystery of this world only emerges through affection, attention, interest and compassion; if you want to live in the paradise where happy mares and stallion live, open your eyes wide and actually see this world by attending to its colors, details and irony.
Orhan PamukTag: beauty-in-nature
« prima precedente
Pagina 27 di 34.
prossimo ultimo »
Data privacy
Imprint
Contact
Diese Website verwendet Cookies, um Ihnen die bestmögliche Funktionalität bieten zu können.