Ay; gecikmiş ağı, yosun yeşili bir canavar. İlerlemiş gece; kanatsız yarasalar, ıslanmış silahlar. Devrilmiş bir tramvay caddede. Bunlar, kargınmış bir ilkyazın simgeleri. Büyük uçurtmamı çalmışlar deliliğimden, mor gözlü çocuk ölüsü bir pazar, onu bulamıyorum.
Ece AyhanSonra korkunç gülümsemelerde bitti
sonra hiç kimseyi göremedim
herkes beni arıyordu
bir ölü macar cambaz buldu beni buldu beni
sam yeli esiyordu denizden.
Senin niçin dua ettiğini
unuttuğun gibi sonradan
bir peygamber de yalnız kalmaktan korkuyor
üçlü bir iskambil oyununda mesele
ama şimdi
adam öldü.
Tag: ece-ayhan ruveyda 1954 iskambil
Aslında bir aşka, olup bittikten sonra, en sonundan baktığımda, geride aşk adıyla anılacak bir şey bulamıyorum; belki hoş bir duygucuk, kısa bir süre yaşanmış ama mutlaka sona ermiştir; geriye kalan buruk bir tebessüm, acılı bir anı, yitmiş bir aşk vehmi, görünmez olmuş! Oysa başlarken ne kadar inandırıcıdır her şey. İki insanın, bir örgü gibi, tülden, hafif bir dantel gibi sarınmışlıkları vardır aşkı. Etin ete, ısının ısıya geçişi; yitirdiği yarısını arayan insanoğlunun bulduğunu sandığı parçasına rastladığında geçirdiği bir baygınlıktır aşk. Sonu olmasa, sonu gelmese vardır, evet vardır. Bir düşünce olarak, nakşedilmiş bir bilgi olarak genlerimize, vardır; yoktur demeye dilimizin varmadığı; kıyamadığımız için yok olmasına, elbirliğiyle yalandan var ettiğimiz bir sözcük, olmasını hep istediğimiz ve isteyeceğimiz bir umuttur aşk, bu umudu çalmaya kimin gücü yeter yarının insanından?
Leylâ ErbilTag: mektup leylâ-erbil ruveyda
Bir kilise babasıyla, bir türbe babası. BİR GEÇERLİLİK handikap mıdır yoksa? YOKSA HOŞGÖRÜ AYAĞI MI?
Ece AyhanKİMSEDEN BİR ŞEY İSTEMEMEK, -İSTEMEDİ. İNSAN DELİRSE BİLE, ADAM GİBİ DELİRMELİ.
Ece AyhanAşk sözcüğü yerini, anlamını dumura uğrattı. Sıradan bir sözcük gibi yerini her şeye açtı. Tanrı gibi varolup da var olamıyor artık. Hem aşkın varlığı da çok su götürür. Gerçekte aşk yoktur: Var kılmak istiyoruz. Bu hakkımız da. Başka bir şeyimiz yok çünkü.
İlhan BerkTag: ruveyda ilhan-berk
Üşüt, yırtsın öpüşlerimi paslı tenekeler, soyunup org çalayım ceketimle örteyim gecenin bütün itliğini
tanrım, Pekos Bil'im uçur beni.
Tag: ruveyda geceleyin-bir-korku ismet-özel
İnsanlar, insanlar, insanlar. Şimdi salt insanlar ilgilendiriyor beni. Ne büyük bir zenginlik. Yeni bir insan tanıyınca başım dönüyor. Nasıl olduğunu, neler yapabileceğini anlayana kadar. Başımı döndürüyor gerçekten insanlar...
Leylâ ErbilTag: leylâ-erbil ruveyda
Göğün karaya ilişeceği yer dolayımda olmalıydı. Herşeyi birbirine karıştırıyordum. Sevgi ile ölümü, özlem ile boşyereliği, bitmişlik ile coşkuyu. Yalnızlığın yalnızca bir sözcük olamayacağını içimde, beynimde besliyordum. Sabahları, gökyüzünün kirli geçmişinde, uzak şimdisinde, olamaz geleceğinde tozlu yollara doluşuyordum. O teciyi arıyordum. Kendimi. Her durgun bakışın, her bulanık gözün eskimiş biliminde sessiz bir sonu algılıyordum. Toprağın simyasında zamanın yavaşlaması vardı. Pineklemesi. Kuşların yırtıcı umutsuzluğu, sonra. Güneş bir bildiri gibi yükseliyordu. Kaçıyordum.
Böyle anlarda her sokağın bana çıkmasından korkardım.
Tag: ruveyda enis-batur tuğralar
Pagina 1 di 2.
prossimo ultimo »
Data privacy
Imprint
Contact
Diese Website verwendet Cookies, um Ihnen die bestmögliche Funktionalität bieten zu können.