This is the second Simply Red song on this tape. One's unforgivable. Two's a war crime. Can I fast-forward?
Nick Hornbybu kitap minimalist bir ressamla ilgili ve konu minimalist sanat olduğu zaman fark ettim ki ben agnostik hatta belki ateistim.
Bu kelimeleri kullanıyorum çünkü bence minimalizme ya inanırsınız ya da inanmazsınız -bir Hockney, bir Hopper ya da bir Monet söz konusu olduğunda size tanınmayan bir şanstır bu. Karşımızda Irwin var (şans bu ya sevilesi, düşünceli bir adam) turuncu bir zemin üzerinde türlü düz çizgilerden ibaret olan en son desen çizimleriyle:
“Bakınca… tablolara algısal açıdan, gözünüzün havanın, uzayın hatta kısacık bir mesafenin orta yerinde takılı kaldığını fark ediyorsunuz: varlığınızın uzay-zaman süreklisinde kaynaşıyor uzay ve zaman. Tam bir meditasyon halinde buluyorsunuz kendinizi.”
Size böyle bir şey olmazsa ne olacak? Demek istediğim, herkese olmuyordur herhalde bu, öyle değil mi? Ne kalıyor o zaman elinizde? Katoliklerin de komünyon ayinine katıldığınız zaman olabileceklerle ilgili benzer bir iddiada bulunabilecekleri geldi aklıma. İsa’nın bedeniyle incecik bir ekmek parçası arasında çok büyük bir fark var.
Mots clés din minimalist-sanat
İki haftamı ülkenizi dolaşarak geçirdim -ülkeniz, çılgın zamanlar mıntıkası ve televizyonda sürekli bir biçimde ereksiyon sorununu tedavi eden ilaçların reklamının yapıldığı o ülkeyse eğer- bu dergi için bilgi toplamakla görevlendirilmiş olarak: kırk yedi edebiyatsever, sinir bozucu derecede sakin olmakla beraber yüzü gülmeyen genç adam ve kadından oluşan, her ay bu köşedeki tüm iyi esprileri ayıklayan Hece Cümbüşü, artık Amerikan okuma alışkanlıklarından bihaber olduğuma karar verdi ve beni havaalanı kitapçılarına doğru (itiraf etmeliyim ki faydalı) bir geziye gönderdi. Bu sayede, biliyorum ki, en sevdiğiniz yazarınız Cormac McCarthy değil, hatta David Foster Wallace bile değil, Joel Osteen diye bir adam ki kendisi, hakkında bildiğim kadarıyla Cümbüş üyesi olabilir çünkü kusursuz dişlere ve kurtarıcımız İsa’nın rehberliğinde insanlığın mükemmelliğe ulaşabileceğine dair bir inanca sahip. Televizyonu her açışımda Osteen ekrandaydı -Allah şu yetişkinlere yönelik, seyrettiğin-kadar-öde kanallarından razı olsun!- ve kitabı Become a Better You (Daha İyi Bir Sen Ol) her yerdeydi. Sanırım, şimdi bu kitabı okumak zorunda kalacağım, sırf sizin ne düşündüğünüzü öğrenmek için. Gerçek bir hikaye: Texas Houston’da George Bush Havaalanı’nda, otuzlarında çekici bir kadın gördüm bu kitabı satın alırken ve ilginç olan şuydu ki kadın ağlıyordu bu işi yaparken. Aceleyle içeri girdi gözlerinden yaşlar akarak ve kendi kendine söylenerek, doğruca ciltli, çok satan, kurgusal olmayan kitapların sergilendiği bölüme yöneldi. Tahmininiz benimki kadar başarılı. Neredeyse tamamen eminim ki, suçlanması gereken kişi duyarsız bir herifin teki (kadının D15 ile D17 kapıları arasında bir yerde terk edildiğini tahmin ediyorum), ve aslına bakılırsa duyarsız Amerikalı erkekler, Hıristiyanlığın A.B.D.’de popüler olmasının sorumlusudur. İlginçtir ki, İngiltere’de erkekler zerre kadar duyarsız değildir ve sonuç olarak biz de neredeyse toptan allahsız bir milletiz ve Joel Osteen hiçbir zaman televizyonlarımıza çıkmıyor.
Nick HornbyMots clés ilişkiler din abd ingiltere
Defansçılar her zaman forvetçilerden daha iyi analizcilerdir.
Nick HornbyMots clés futbol
¿Qué fue primero: la música o la tristeza? ¿Me dio por escuchar música porque estaba triste? ¿O es que estaba triste porque escuchaba música? ¿No te convierten todos esos discos en una persona de tendencia melancólica?
Hay quien se preocupa, y mucho, de que los niños pequeños jueguen con armas de fuego, de que los adolescentes vean vídeos en los que la violencia es moneda corriente; nos da miedo que esa esa especie de cultura de la violencia termine por tragárselos como si tal cosa. A nadie le preocupa en cambio que los niños escuchen miles, literalmente miles de canciones que tratan siempre de corazones destrozados, de rechazos y abandonos, de dolor, tristeza, pérdida. Las personas más desgraciadas que yo he conocido, románticamente hablando, son las que tienen un desarrollado gusto por la música pop. Y no sé si la música pop es la causante de esta infelicidad, pero sí tengo muy claro que han escuchado esas canciones infelices desde hace más tiempo del que llevan viviendo una vida más o menos infeliz. Así de claro.
It struck him that how you spent Christmas was a message to the world about where you were in life, some indication of how deep a hole you had managed to burrow for yourself
Nick HornbyHe's a sweet man whose crime was that he didn't love me quite enough, and because this wasn't much of a crime I had to make up some bigger ones.
Nick HornbyMots clés relationships
The trouble with my generation is that we all think we're fucking geniuses. Making something isn't good enough for us, and neither is selling something, or teaching something, or even just doing something; we have to be something. It's our inalienable right, as citizens of the twenty-first century. If Christina Aguilera or Britney or some American Idol jerk can be something, then why can't I? Where's mine, huh?
Nick HornbyDo you need someone to talk to?" she said gently.
"Oh. Thank you. No, no, I'm fine."
He touched his face – he'd been crying harder than he'd realized.
"You sure? You don't look fine."
"No, really. I've just . . . I've just had a very intense emotional experience." He held out one of his iPod headphones, as if that would explain it. "On here."
"You're crying about music?"
The woman looked at him as if he were some kind of pervert.
"Well," said Duncan. "I'm not crying about it. I'm not sure that's the right preposition."
She shook her head and walked off.
Being a freak isn’t the same thing as having a talent.
Nick Hornby« ; premier précédent
Page 28 de 47.
suivant dernier » ;
Data privacy
Imprint
Contact
Diese Website verwendet Cookies, um Ihnen die bestmögliche Funktionalität bieten zu können.